Kızın sözü alındıktan ve düğür gidildikten sonra, yaygın bir gelenek olarak nişan söz kesiminin ardından "tatlılık" sağlamak ve bu önemli kararın çevreye duyurulması amacıyla şerbet içilir. Şerbet içimi, kızın artık kesin olarak verildiğini ve evlilik kararının resmileştiğini simgeler. Bu anlamlı ritüelin gerçekleştirilmesi için, kız evinde şerbet içileceği tarih ve saat belirlenir. Kız ve oğlan evleri, birkaç gün öncesinden eş dost ve akrabalarını bu özel gün için davet eder.

Şerbet içme gününde, oğlan evinden davet edilenler genellikle gündüz saatlerinde oğlan evinde toplanır ve topluca kız evine doğru yola çıkarlar. Kız evinde, şerbet hazırlıkları çoktan tamamlanmış olur ve gelen davetlilere yetecek kadar şerbet hazırlanır. Bu hazırlık süreci, genellikle oğlan evinin yardımıyla gerçekleşir, bu da iki aile arasındaki birlikteliği ve işbirliğini pekiştirir.

Kız evine gelen davetliler, kızın akrabaları tarafından sıcak bir şekilde karşılanır ve önce bir kahve ikram edilir. Ardından, şerbet şekerinden yapılmış olan şerbet, bir sürahi içinde dua edecek imamın veya bu görevi üstlenecek kişinin önüne getirilir. Kuran okunur, dualar edilir ve "hayırlı olsun" temennilerinin ardından davetlilere şerbet dağıtılır. Nişan yüzükleri de bu şerbetle birlikte gelir ve yüzükler takılır.

Şerbet içiminden sonra, yapılan keyifli sohbetlerin ardından oğlan evinin büyüğü, kız evinden ayrılmak için müsaade ister ve tüm davetliler topluca kız evinden ayrılır.

Günümüzde, bu tatlılık uygulaması biraz daha genişletilmiştir. Kahve veya çay ikramının ardından, hocanın duası yapılır ve şerbet yerine çerezler, lokumlar ve bisküvilerle donatılmış siniler, serilen sofralara konarak davetlilere ikram edilir. Bu tören sırasında, kız ve oğlan da hazır bulunur ve yakın akrabalar huzurunda her ikisine de yüzük takılır.

Modern zamanlarda, tatlılık ritüeli iki kez de yapılabilmektedir. İlk tatlılık, kızın sözü verildiği hemen sonrasında, her iki tarafın en yakın akrabalarının davet edildiği küçük bir merasimle gerçekleşir. Bu törende, davetlilere çerez, lokum ve bisküvi ikram edilir ve nişan yüzükleri takılır. Daha sonra, daha geniş katılımlı bir tatlılık töreni düzenlenir ve böylece nişan süreci tamamlanmış olur.

Bu gelenek, hem geçmişte hem de günümüzde, iki aile arasındaki bağı pekiştiren ve evliliğin başlangıcını tatlandıran önemli bir ritüel olarak yaşatılmaktadır.

 

Bu gelenekler, toplumumuzun köklü kültürel mirasını yansıtan önemli ritüellerden sadece birkaçıdır. Her aşamasında sevgi, saygı ve dayanışmayı ön plana çıkaran bu uygulamalar, ailelerin birbirine kaynaşmasını ve toplumsal bağların güçlenmesini sağlar.

Günümüzde bu ritüeller, değişen yaşam koşulları ve modernleşmenin etkisiyle bazı farklılıklar gösterse de, temel değerlerini korumaya devam ediyor. Nişan ve şerbet gibi tatlılık ritüelleri, geçmişin güzelliklerini yaşatan, gelecek nesillere aktarılması gereken kültürel hazinelerimizdir. Bu tür gelenekler, yalnızca evliliğin ilk adımlarını tatlandırmakla kalmaz; aynı zamanda insanları bir araya getirerek, toplumun bir arada olma duygusunu pekiştirir.

Böylesine derin anlamlar taşıyan ritüelleri yaşatmak, geleneklerimize sahip çıkmak ve bu değerleri geleceğe aktarmak, hepimizin sorumluluğundadır. Geleneklerimizin nesiller boyu yaşaması dileğiyle…