İnsan:
Karmaşık ve derin. Bir bilmece gibi... Yaratılmışların en güçlüsü, ama aynı zamanda en kırılganı. En yeteneklisi, ama zaman zaman en beceriksizi. Zihniyle dünyayı değiştirecek kadar akıllı, kalbiyle iyiliğe kucak açacak kadar merhametli... Yine de en kötüsü, en anlaşılmazı olmayı başarabiliyor. İnsan bu; her şeyi bir arada taşıyan bir varlık.
Dünyaya masum bir bebek olarak gelir, ama zamanla o masumiyetini kaybeder. İçindeki fırtınalarla boğuşur, karanlık taraflarıyla yüzleşir. Eylemlerinde bu karanlıklar, bazen en büyük rehberi olur. Karmaşık ama aynı zamanda sade. Derinliklerinde kaybolsan bile, bazen sığdır. İnsan içini dışına karıştırmamalı, derler... Ama ben kötü yanlarına her seferinde şaşırırım. Bu kadar güzellik barındıran bir ruh, nasıl olur da bu kadar karanlık olabilir? Belki de insanın içinde kötüyü budayıp, iyiyi sulamak gerekir.
Bazen düşünüyorum; her şey aslında çok basit olabilir de, ben mi işleri karmaşıklaştırıyorum? Çocukluğumdan beri belki de boşuna kafa yormuşumdur... Pek çok anı biriktirmişim; üzülmüş, kırılmışım. Kim bilir, ben de başkalarını üzmüş ve kırmışımdır, bilerek ya da bilmeyerek. Ama kaygısız kahkahalar da atmışım, mutlu anlar da yaşamışım. Yıldızların altında hayaller kurmuş, umutların peşinden gitmişim. Tıpkı herkes gibi. Okurken mutlu, yazarken ise hüzünlenmişim. Günahları ve sevaplarıyla, baştan sona insan olmuşum.
Hayat öyle bir denge ki, acı ile tatlıyı, hüzün ile mutluluğu aynı anda sunabiliyor. İkisini bir arada yaşamak zorunda kalıyorsunuz bazen. Çok sevmişim ama az sevilmişimdir belki de. Ya da öyle hissetmişimdir. "Nasıl hissediyorsan öylesindir" derler ya, işte öyle. Hissettiklerimiz, yaşamımızın gerçek yansımasıdır.
Peki, bir insan bunca duyguyu bir bedende nasıl taşır? Belki de bu yüzden zaman zaman taşar, o bedene sığamaz. Çocukken dünyaya duyduğumuz o saf hayret, büyüdükçe azalırmış derler. Oysa hayret etmek, şaşırmak ve şaşırtmak, hayatı daha anlamlı kılar. Şaşırdıkça, yollar daha güzel görünür.
Bir şair ne güzel söylemiş: "Onca şarkı, onca film, onca roman ama sevmeye yetmez herkesin kalbi." Ne kadar doğru... Sevmek, hayatı ve gökyüzünü güzelleştirir. Sevmek, yolu ve özü güzelleştirir. Gerisi, boş laftır. Çünkü bazen kelimeler, hissettiklerimizi anlatmaya yetmez.